Wednesday, November 22, 2006

Disgustos

Algún día tengo que contar la historia de Jacques Martitain y Raissa Oumensoff, dos escritores y filósofos del siglo XIX, famosos "libertinos" de la época hasta que se conocieron, y que en una decisión mutua, decidieron practicar la castidad absoluta dentro y fuera de su matrimonio, algo que, por muy raro que me suene, que me suena, y siempre que sea una decisión compartida por los dos, no deja de ser otra forma de vivir la sexualidad y el amor.

Y es que hay necesidades fisiológicas a la que los simples mortales como yo, dados al vicio desde la más tierna adolescencia, iba a resultarnos algo difícil no practicarlas de vez en cuando.

Supongo que aquí, como en todas las partes, puede valer la regla de "órgano que no se usa se atrofia" y que "cuanto menos hace uno menos quiere hacer", pero digo yo que querer desentenderse de unas necesidades que te pide el propio cuerpo no puede ser bueno y lo que es peor, hasta puede acarrear algún disgusto

Sunday, May 21, 2006

Buzulların erimesi bize, küresel

Küresel ısınma sanayi devrimi ile başlıyor. Ama atmosferin bir refleks süresi var. Isınmanın buzullardaki etkileri 1960’larda görüldü. Bu dönemde buzulların yüzde 20’si eridi. Bugün bilinen ise 2070’te dünyada buzulların kalmama ihtimalinin olduğu. Eriyen buzul suları nereye gidecek? Denizlere gidecek ve su seviyeleri yükselecek. Buzulların erimesi bize, küresel ısınma etkilerinin her geçen gün katlanarak arttığını gösteriyor. Buzullar yok olunca, normal koşullarda buzullardan yukarıya yansıyan güneş ışınları denizler tarafından emiliyor. Deniz suyu sıcaklıkları artıyor, artışa bağlı fırtınalar, tayfunlar güçleniyor. Öte yandan buharlaşma da fazlalaşınca karbondioksit deposu olan okyanuslarda, karbondioksit konsantrasyonu artıyor, doymaya yaklaşıyor ve havadaki karbondioksiti ememiyor. Böylelikle küresel ısınmaya ikinci bir destek geliyor. Yani bir geri besleme söz konusu.

Küresel ısınmayla ilgili bir başka detay; Avrupa’nın, Amerika’ya göre küresel ısınma konusunda daha duyarlı davranmasının nedeni melek olmasından değil, gemide ilk su alacak ve batacak kıtalardan biri olmasından. Zira Avrupa, diğer kıtalara göre daha hızlı ısınıyor, 2050’ye kadar Alp buzullarının 4’te 3’ü tamamen eriyecek.